|
TARIH : 5/15/2008 7:11:32 AM |
EKLEYEN : Aşur Eylen |
MAIL : |
*
ŞAH MAT OLMADAN
Krallar, kraliçeler, dükler, vs. vs.
Günümüz dünyasının en gereksiz isimleri
İnsanlık bu isimlerin şerlerinden çok çekmiş. Çok kötülük görmüş.
Kölelik denen aşağılık düzenin elebaşları, çete reisleri bunlar.
Köleliği günümüze de bu isimlerle taşımışlar.
Ne yazık ki halen dünyada da insanlığın en tepe noktasında çok gereksizce, asalakça yaşayan isimler de bunlar.
Krallar, kraliçeler, dükler vs. vs.
Bu günlerde Türkiye’de cirit atıyorlar.
Bir bildikleri vardır herhalde. Kolay kolay şatolarından çıkmaz bunlar. Kraliyet köşklerinden süzülüp mazlum insanların üzerinden gelip geçiyorlarsa hiç boşuna değildir.
Mazlum insanlık bunun nedenini bin kez düşünmelidir.
Bunlar bazen Amerikalı, bazen de Avrupalıdır.
Dünyanın doğusuna batısına serpilmiş üç beşte soyları sopları vardır.
Dünyanın her yerinde tek bir şeye hizmet eder bunlar o da insanlığın köleleştirilmesidir.
Satranç insanlık tarihinin dilidir. Yol haritasıdır.
Oyuncular satranç üzerinde görevlerini tamamladıklarında sonuç bellidir.
Aklını kullanmayan mat olur.
Satranç üzerindeki oyuncuların her biri ülkemiz topraklarından geçmişlerinin hesabını tutarak gelip geçiyor.
Kimi şah,
Kimi fil,
Kimi at derken,
Kimi de kaleyi fethetmek için içerideki piyonlarını yedirmek pahasına hamleler yapıp duruyor.
Kralların, kraliçelerin, düklerin planları tıkır tıkır işliyor.
Şah diyenin karşısında birileri mat olmanın hüznünü yaşayacağına, mutluluk hapı yutmuşçasına düşler dünyasındaki pembe düşlerini toplumun umudu haline dönüştürüyor.
Dünyada eşi benzeri olmayan az topluluklardan biriyiz.
Hemen inanıp, çok çabuk ta unutuyoruz.
Unutkanlığımız bizi balık hafızalı yapmış
Aziz Nesin’i bir sözünden dolayı ne çok horlamıştık.
Bugün Aziz Nesin’in haklılığı karşısında birileri mahcup oluyorlar mı? Onu da bilemiyorum
Aziz Nesin’i saygı ile anarken,
Avrupalı kendini bilmezlerin son densizliklerini hiç unutmamamız gerek.
Bu densizler önceden çaktırmadan sözlerini söyler alacaklarını da alırlardı. Kafalarında dolaşan kırk tilkinin de kuyruğu birbirine değmezdi. Son zamanlarda bu kibarlık budalalarına bir şeyler oldu. Hırçınlaştıkça hırçınlaştılar. Hırçınlıkları saldırganlığa dönüştü.
Yalova damadı leğenliğin Anadolu leğeninde hiç yıkanmadığı aklanıp paklanmadığı son sözlerindeki kirlilikten belli.
Leğenlik ya da Joost Lagendijk Avrupa Parlamentosu Karma Komisyonu Eşbaşkanı. Ne geliyorsa başımıza bu eşbaşkanlardan geliyor. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Ne Anayasa Mahkemesi kalıyor ne Yargıtay ne ana muhalefet partisi... Esip gürlüyor. Tehdit üstüne tehdit savuruyor. Olmuş bir rehin midir ya da Olii Rehn midir adı her ne ise damat leğenlikten hiçte aşağı kalmıyor.
En azılıları da Osso mu Vossomu yoksa Jose Manuel Barros mu adı her ne ise Brüksel’deki bir toplantıda Portekiz faşizminin gölgesinde neler söylemiyor ki.
“Türkiye’de yaşananlar çok önemli. Sadece kendisi açısından değil, bölgesi ve dünya nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin yapısal anlamda laik ve demokratik olmasının mümkün olup olmayacağını göreceği için önemli”
Gel de Osso’yo anla kafayı takmış Müslüman bir ülkenin laik ya da demokratik olup olmayacağına.” Belli ki Osso’nun bize biçtiği gömlek Amerikan menşeli Ilımlı İslam gömleği bunu söylemese de dayatması bu.
Krallar, kraliçeler, dükler satranç tahtasının birer oyuncuları, ülkemizde de işbirlikçilerin taraftarları.
Üstümüze üstümüze yuvarlana yuvarlana geliyorlar.
Gözleri dönmüş küstahçasına.
Avrupa değerleri, hukukun üstünlüğü, Kopenhag kriterleri, insan hakları bunların hepsi hikaye.
Barbarlığın ve karanlığın temsilcileri 19 ncu yüzyılın sömürgeciliğinin hazımsızlığıyla zihinlerindeki köleliği gerçekleştirmek için dört koldan üstümüze geliyorlar.
Kralları, kraliçeleri dükleri vs. bilcümle piyonları yaşadığımız çağda sömürgeci ruhlarındaki köleliğin adıdır.
İkiyüzlü kişiliklerini Irak’ta, Afganistan’da bütün dünyanın gözleri önünde kanıtladılar.
Gelişlerinde incelik yok.
Diplomasi yok.
Paldır küldür gelişlerinde
Kin var,
Öfke var,
Telaş var.
Şah mat olmadan bunların farkında mıyız?
Tehlikenin farkında mıyız?
Aşur Eylen
|
TARIH : 5/15/2008 3:06:47 AM |
EKLEYEN : veli sevgi |
MAIL : |
*
bahar turnuvasında mursalı başarı ya taşıyan gençleri kutluyorum bizlere güzel mutluluklar yaşattılar her turnuvada oldugu gibi en centilmen takım mursal,dı turnuva birincisi oldugundan dolayı da kutluyorum . |
TARIH : 5/14/2008 5:24:10 PM |
EKLEYEN : kumral cadı |
MAIL : |
*
mursal sitesi harika tanımadıklarımız tanıyoruz kuranlara tşkkür ediyoruz |
TARIH : 5/13/2008 2:46:52 AM |
EKLEYEN : SERKAN ÇOLAK |
MAIL : |
*
slm olsun tüm divrigi
ve mursal köyüne benimde alacagım var o yaylalardan. |
TARIH : 5/11/2008 3:18:36 PM |
EKLEYEN : İsmail Aydoğmuş |
MAIL : |
*
HALK OZANI
AŞIK MAHZUNİ ŞERİFİ
ANIYORUZ
KONUŞMACILAR
Sadık GÜRBÜZ
(Halk Ozanı)
Hüseyin EKİCİ
(Şair –Yazar. Anadolu Sevgi Birl.Der.Bşk.)
Süleyman ZAMAN
(Arştırmacı - Yazar)
Şakir GÜL
(Berçenek- Mahzuni -Çev. Köyl.Kült.Der.Bşk.)
MÜZİK DİNLETİSİ
Berrin SULARİ
( Halk Müz.Sanatçı)
Cem ÇELEBİ
(Halk Ozanı)
Erdoğan ESKİMEZ
(İTÜ.Türk Müziği Devlet Kons.San.Öğr.Görv.)
Erdal YOKSULİ
(Halk Ozanı)
YÖNETEN
İsmail AYDOĞMUŞ
(Şair)
DÜZENLEYEN
HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI
İSTANBUL ŞUBESİ
ŞİŞLİ BELEDİYESİNİN KATKILARIYLA
Vakfımızdan Araçlar Kaldırılacaktır
ETKİNLİĞİMİZ ÜCRETSİZDİR
YER : ŞİŞLİ HALDUN DORMEN SAHNESİ
ADRES:Ergenekon Caddesi İdil Pasajı
Pangaltı / Şişli - İstanbul
Tel: 0212230 67 51
TARİH : 17 Mayıs 2008 Cumartesi
SAAT : 14:00 – 18:00
İRTİBAT :0212 238 01 02–0212 238 02 62 www.hacibektasvakfi.com |
TARIH : 5/8/2008 12:47:59 PM |
EKLEYEN : AHMET DEHMEN |
MAIL : |
*
Değerli mursal halkı 18.05.2008 tarihinde
yapilacakolan yamadaglari bahar şenligine tüm MURSAL.liları bekliyoruz ahmetDEHMEN Divriği Mursal Derneği Yönetimkurulu üyesi
|
TARIH : 5/8/2008 8:53:26 AM |
EKLEYEN : K. Caglar(kara-oglan) farasli./ HOLLANDA |
MAIL : |
*
ANNEM
......................................
Bir tek kelime , iki hece .
Uyumazdinki gunduz , gece .
Hayatini bize harcadin sen yuce.
ANNEM .
....
Bana meme verdin .
Agladikca ninni soyledin .
Buyutup beni evlat eyledin .
ANNEM .
....
Sen gonlumde servet.
Etmedin kimseye minnet
Ayaklarinin altindadir cennet .
ANNEM .
....
Seninle yok tasam.
Sensiz inanki zor yasam .
Her zaman sicak kucak acan .
ANNEM .
....
Her nefesimde annem.
Her zaman gercek dost hanen.
Benimle aglayip , benimle gulen .
ANNEM .
....
Hakkin asla odenmez .
Degerine kiymet bicilmez .
Olum olsa yolundan donulmez.
ANNEM .
....
Bereket ,bolluk seninle.
Anneye hurmet iman dinimde .
Sevincimde, kederimde hep benimle.
ANNEM .
....
Evladin bilmeden uzerse .
Anam yuregin kirilip kuserse .
Kusurumu bagisla seni uzdumse.
ANNEM.
....
Cihanda kiyamet kopsa.
Anam derim canim yansa .
Allahim bu ne hikmet ne anlamsa .
ANNEM .
.....................................................
K .Caglar ./kara oglan ./07.05.2008./saat./ 23. 20./woensdag .Butun annelerimizin ANNE'' LER GUNU KUTLAR neseli , uzun omurlu , saglik dolu yillar diler , selam ve saygilarimi sunarim. |
TARIH : 5/4/2008 8:31:26 AM |
EKLEYEN : Zafer GÖKCAN |
MAIL : |
*
Değerli Mursal Köyü Yöneticileri
Öncelikle böylebir site yaptırdığınız için tebrik edirim.
Mursal Köyünün bir çok konuda olduğu gibi, Türkmen Kültürüne sahip çıkmada da öncü olmaktadır.umarım bu önderliğini YAMADAĞLILAR FEDERASYONU oluşumunda gösterir.Mursal ın öncülüğünde Köylü köyü,Akmagra,Kınık,Başak Biraraya gelerek 64 Köy derneğinin katılımıyla YAMADAĞLILAR FEDERASYON u gerçekleştirirler
Bu konuda Kişisel desteğimi esirğemeyeceğimi bildirir, Dost selamlarımı sunarım
Zafer GÖKCAN
İktisatçı
(Köylü köylü) |
TARIH : 5/4/2008 5:10:18 AM |
EKLEYEN : NEVZAT TEMEL VE AİLESİ |
MAIL : |
*
mursal ile ilgili daha çok güncel resim ve video olabilir.kandil,yama dağı,çokmaşat,miheil resimleri olabilir.teşekkürler... |
TARIH : 5/4/2008 3:37:57 AM |
EKLEYEN : Aşur Eylen |
MAIL : |
*
GÜN GELECEK DEVRAN DÖNECEK
Türkiye Cumhuriyeti devleti,
Şahlık mı? Sultanlık mı? Padişahlık mı?
Tabi ki değil.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin başında bulunanlar,
Şah mı? Sultan mı? Padişah mı?
Bu misyonları kendilerinde görenler olabilir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin memuru olan polis hükümetin yeminli askeri mi?
İşte burası karışık.
Polisin yetkileri Anayasa çerçevesi içinde yasalarla belirlenmiş.
Vatandaşın can ve mal güvenliğini koruyacak.
Peki, 1 Mayısta İstanbul’da, Ankara’da, Adana da ki rezaletler neyin nesi?
Hükümete bakarsan olağan günlerden biri.
Polis görevini layıkıyla yerine getirmiştir.
Devletin valilerine sorarsan,
Polis provokatörleri ve provokasyonları engellemiştir.
Üstelik orantılı güç kullanmıştır.
Bu orantı cehaletin ya da ödül avcılığının bir sonucu olsa gerek. Fotoğraflarda görülen kareler bunun en güçlü kanıtı.
Vatandaşın ödediği vergilerle donatılan polis kılığıyla kıyafetiyle ürkütücü.
Korkunun ortak adı olmuş.
Polisin bir elinde gaz bombası, bir elinde de vazgeçemediği copları.
Sabahın köründe dayanmışlar DİSK Genel Merkezinin önüne günün adı 1 Mayıs. Bu günde gık diyenin gırtlağı sıkılmalı. Dışarı çıkanların üstüne boyalı su ve gaz bombası atılmalı.
Saatler sabahın 6.30 unu gösterdiğinde DİSK Genel Merkezinden çıkanların üzerlerine boyalı sular boşaltıldı. Bu yetmezdi. Gaz bombaları boşuna mı getirilmişti. DİSK Genel Merkezinde bulunanlar gaz bombalarıyla boğulmalıydı. İçeridekilerin can güvenliği polisi ilgilendirmiyordu. Alınan emirde buydu. Gaz bombası silahları DİSK Genel Merkezine yönlendirildi, elde bulunan gaz bombaları pencerelerden kapıdan binanın içine atıldı. İçeride DİSK yöneticileri, milletvekilleri ve 1 Mayıs’a destek sunmak üzere gelen sanatçılar vardı. Aynı uygulamadan ÖDP İl binası da nasibini almıştı. Sokak aralarında coplanan insanların haddi hesabı yoktu. Dehşetin adı orantılı güç gösterisiydi.
Bu fotoğraf bizlere yabancı değildi. Görüntü Madımak görüntüsü gibiydi. İçerideki aydınlığın üzerine saldıran karanlık Sivas’ta ki yobaz güruh değildi. Vatandaşın can ve mal güvenliğini koruyacak olan devletin polisiydi.
İnsanı ürküten ve düşündüren buydu.
İstanbul sokaklarında kovalamaca çoktan başlamıştı. Polis bir taraftan gaz bombası atarken bir taraftan da önüne geleni copluyordu. Yere düşen bir kadının yüzünde patlayan tekme ve ardından coplanması bütün ülkede vicdanları sızlattığı gibi bütün dünyaya da bir Türkiye fotoğrafını sunuyordu. Polisin coplarından turistlerde nasibini almıştı. Canı yanan turistler neden coplandıklarını anlamaya çalışıyordu. Polis ne kovalamaya doyuyordu nede bombalamaya. Savaşlarda dahi bombalanmayacak olan hastanelerin acil servisine gaz bombaları atmaktan da kaçınmıyordu. Bütün bunların tek bir nedeni vardı. O gün 1 Mayıs’tı. İşçilerin ve emekçilerin bayramıydı.
Cenevre Sözleşmesine göre savaşlarda dahi gaz bombasını kullanmak yasaktı. Çünkü, bu tür silahlar kimyasal silahlar sınıfına giriyordu.
Bunlar kahraman mücahit polisin becerileriydi. Peki, bunların hepsi neden oluyordu bu korku niyeydi? Bu mücahitliğin nedenleri ne idi?
Bunu da Avrupa Birliği yolunda amansız bir mücadele veren özgürlükçü, insan hakları bayrağını elinden düşürmeyen, demokrasiyi türban konusunda özgürlükçü bir yaşam haline dönüştüren, sadece kendisi olduğu zaman adalet ve hukuku arayan herkesin kendisine biat etmesini isteyen AKP ve onun hükümetine sormak gerek.
Bütün bu rezaletin nedeni ne?
1 Mayıs ve 1 Mayıs gibi toplumsal olayları yaşanmaz hale getirirken neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? Üstünü örtmek istediğiniz gelişmeler neler? Halktan neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?
Ekonomi mi iyi değil?
Başbakana sorarsanız hergün büyüyen ve zenginleşen ülkemizde milli gelir kişi başına 10 bin dolara yaklaşıyor. Halkta yoksulluk diye bir şey yok. Ülke güllük gülistanlık.
İşsizlik mi var?
Tövbe haşa özelleştirmenin ve küresel sermayenin yarattığı istikrar ülkemizde işsizlik mi bıraktı. Herkesin bir işi gücü var. Sokaklarda aylak, aylak gezen birileri mi var?
Ülkede yokluk mu var?
Ne alakası var canım, her yer tıklım tıklım mal dolu. İnanmayanlar süpermarketleri, çarşıları, pazarları şöyle bir gezsin. Halktan ne esirgeniyor? Herkesin cebinde kredi kartları istediklerini doya doya alıyor.
Yoksulluk mu bunaltmış insanları?
Olur mu öyle şey canım. İslami kurallar çerçevesinde belediyelerimiz sadaka kültürüyle çoktan bu sorunu çözdüler.
Yolsuzluklar mı, paçalardan akıyor.
İşte bunda ayıp edersiniz AKP iktidara gelir gelmez bütün hortumcuların hortumunu kesti. Devlet ihalelerinde, belediye ihalelerinde, TMSF’nin el koyduğu bütün işlerde, enerji alanında 36 kişiden oluşan Dolar milyarderinin yaratılmasında, gemicik alım satımlarında, yumurta, mısır işlerinde, uluslar arası medya pazarlamacılığında, bilumum bütün işlerde her şey çok açık, şeffaf ve tertemiz. Tutturmuşsunuz ATV’nin satılması ve iki kamu bankasından alınan kredi diye. Ne var bunda, damat beye bu kadar kıyak çok mu?
AKP, altı yıllık iktidarı döneminde uyguladığı politikalarıyla ilgili gündeme düşen konuların kamuoyunca tartışılmaya başlanması sezinlenir sezinlenmez gündemin değiştirilmesi için başka konular yaratılarak kamuoyunun dikkati başka alanlara çekiliyor. Sonuçta kamuoyunun karşısında mağdur edilmiş bir AKP ve hükümet kalıyor.
1 Mayıs’ın mağduru ne İstanbullu ne Ankaralı ne de Adanalı, mağdur edilmek istenen sadece AKP ve onun iktidarı.
AKP iktidarı altı yıllık iktidarını işte böyle yürütüyor. İktidar yürüyor ama ya ülke?
AKP, hükümet, Vali, Emniyet Müdürleri ne derse desin son olaylar çok önemli gelişmelerin başlangıcı. Bunu bu ülkenin sevdalıları görüyor, duyuyor, yaşıyor. AKP ve hükümetteki telaşta bunun için.
AKP hükümeti 1 Mayıs’ta rüştünü ispat etmeye çalıştı, ama nafile.
1 Mayısla birlikte başlayan direniş ülkemizin kurtuluşu olurken AKP iktidarının da sonunu getirecek.
Bu sonda halk ne kadar aldatıldığını görecek.
Meydanlarda atılan bir slogan her şeyi özetlemiyor mu?
GÜN GELECEK
DEVRAN DÖNECEK
AKP HALKA HESAP VERECEK
Halk AKP’ye biat etmeyecek
Türkiye Cumhuriyeti devleti ne şahlık, ne sultanlık, ne padişahlık, ne de cemaat ve tarikatların arpalığı.
Bunu devran döndüğünde herkes görecek.
Aşur Eylen
|
[<< Geri]
41-50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
[İleri >>]
| |